Büyük rüzgarların sağır edici bir yanı vardır,
Denizlerin mavi bir karanlığı,
Yağmurlar çürütür bazen filizlendireceklerini.
İnsan düşünür durur yıllarca
Neden kendi kendini zincirleyeceğini.
Dokunup durmak isterken birilerine
zırhtan bir kabuk edineceğini.
Herkes acemi doğmaz hayata
Kimi denizi kabuğundan çıktığında bulur,
kimi sahiptir konacak bir dala, uçacak bir göğe
Hiçbir yere gitmek istemeyenin bir yuvası
Gezip duranların da bir sılası olur.
Bilmiyorum nerden düştük
Ortak soruları olanların
ortak yanıtları olacağı yanılgısına.
Belki bu yüzden
yanıtlamadık hiçbir şeyi
Yıllarca durup da yan yana.
Fazla olanın hep bir eksiği vardır,
Az olanın bitmez bir utancı
Tamamlamadan dururlar birbirlerini
oysa var mıdır geceye karışmamış bir gün
belki bu yüzden uzak, boynu bükük ve küskün
durarak düşürüyorduk gölgelerimizi
diğerinin aydınlığının üstüne.
Titrek kalbimizin yalanlar söylemesine
izin verdik kendi kendine
Öğrendik ve artık biliyoruz
başkasından ayrı düşen
yabancılaşır önce kendine.
Küçük şeyler bozuk paralarla alınmaz
en azından her zaman,
Bütünlemese de olur kendini.
Bazen bir fırtınada
bir gökkuşağıdır fazla olan.
Bazen kendini kendiyle tamamlar
eksik olan.
Yalnızlık öyle adaletlidir.
gitme vakti geldiğinde
bırakır akıntıya kendini
kış uykusuna yatmış kaplumbağalar.
Oysa telaşlıdır sevişmek
Sanki ertesi yokmuş gibi.
Biliyorum, kimi dünleri unutmak
kimi aklında tutmak ister.
Bütün fırtınaların sağır edici bir yanı vardır.