Yağmur bütün kedileri kaçırmıştı,
Kara bir bulut gibi uzanmıştım göğün yüzüne,
Yıldızlar silinince biter yaz,
Berraklığını yitirir karanlık, puslanır.
Bir yerde unuttuğumuz rüyalar hatırlanır.
Saçıp savurduğumuz insanlar.
Onlar da kabahatlidir elbet, yine de
Suyun yüzünde kalmak,
İyileşmeyen bir yara gibi kanamak,
Vazgeçmeden tutunmak bir sanattır.
Bak, girdiğim denizin tuzu var tenimde,
Güneşin esmerliği…
Nasıl da siniyoruz birimiz diğerine.
Yağmur bütün kedileri kaçırmıştı.
Sokaklarda serseri bir su
Akıp gidiyordu denizine.
Yer çekimi çiziyordu her şeyin yolunu.
Düşmek bu yüzden kolay
Kalkmak bu yüzden zordu.
Şefkatin de bir alaycılığı vardır,
Bir zehir gibi fısıldanır
Seni iyileştirdiğini sandığın sözcükler.
Oysa bitip gitmiştir sabır,
Kendini inandırmayı da beceremezsin,
Başkaları katılaşır, eşyalaşır;
İçindeki boşlukların bir köşesinde
Yığın yığın, toz toprak içinde.
Yağmur bütün kedileri kaçırmıştı,
Yıldızların ışıltısı berraklığını yitirmişti.
Ağaçlar yaprak üflüyorlardı rüzgara,
Bu çıplaklığa inat,
Maskeleniyordu hatırladığım ne varsa.
Belki bu yüzden unutmak istiyorum.
Acı çekerek ölmesin
Elimin değdiği hayat.