ay ıslak bedenini kaldırdı.
size uykular bıraktım
eksik kalmasın düşleriniz.
tütsülenmiş sulardan geçtim.
bedenim alaca karanlıktı,
tükürüğüm kezzaba dönmemişti henüz
dudaklarım öpüşlerden arta kalmış gibi ılıktı
size güzel pencereler bıraktım
ufuk çizgisinde genişleyen
açık kalsın perdeleriniz.
ay ıslak bedenini kaldırdı.
istiridye kabuklarını kırıyordu dalgalar
ve bunu keyifle, şarkı söyleyerek yapıyordu
kırıldığı yerden
bembeyaz kanıyordu.
gidiyordum işte ve incitmiyordum suyu.
size aynalar bıraktım
bir de nergisler.
bir de kibrit kutusuna sığmayan kibrinizi.
yeryüzü eğiyor ufku da…
çelik parlaklığında sulardan geçtim.
henüz kaskatı kesilmemişti ellerim,
yırtık gökten bir yıldız alıp erittim,
ellerimin ayasında
bir çocuk gibi gülüyordu.
kıpır kıpır gülüyordu,
gidiyorum işte
deniz fenerleri kayboldu.
size şüpheler bıraktım
bir bir gideriniz.
ay ıslak bedenini kaldırdı,
sisler dağıldı.
kuşlar bulutlardan su içiyordu.
deniz siyahtan laciverde dönüyordu,
hile ve aldanış
nasıl da bizi mutlu ediyordu?
gidiyorum işte, labirentlerde siz kaybolunuz.
gidiyorum dümdüz bir yolda.
size bir fotoğraf bıraktım,
onu asınız efendim cehennem adağına.