Etiket arşivi: MARE NUBİUM

iz

Başkalarının kaderini yaşarken beklemek ;

Bir dolunay aydınlığıyla hem de umutla beklemek …

İçindeki yıldızları bağırmadan ,

Dalgaların hırçınlığına aldırmadan ,

Çiçekli düşlerle beklemek. ..

Başkalarının kirli geçmişini saklamak koynunda

masmavi elbiselerin altında , aya bulanmış bir bedenle saklamak …

pırıltılar arasında , göçebe bulutlar altında

sırra boğulmuş taşlar gibi saklamak…

Başkalarının avuçlarını evin kabul etmek ;

yıkanıp atılacağını bile bile,

mavi düşlerden uyanacağını bile bile kabul etmek .

 

rosea mare

sus,  benim boşluğumda sen yankılan.
Yıkık şehirleri örten kumlar
Halkalanır sus .

çığlıklar gizlenmez gövdemde;
benim boşluğumda sen yankılan .
Bütün dalgalar çekildiğinde
Bütün bulutlar silindiğinde başlar fırtına
Ah, o kamaşmanın karmaşası ,
Berraklığın altında saklanan gölge,
Şakaklarımdaki doğum,
Sus .

Bütün denizler pembedir akşamüstü
Sonra bir körlük karası.
Yıldızları sefil eden o yokluk.
Bir büyük boşluk,
Bir yangınla dolar damarlarım
oluk oluk,
Sus.

Sözcüklerin zamanın akışıdır
Dökülmeden,  dudaklarında gizlenmeli .
Zaman bir fısıltı kuyusudur
Aklının içine dolan kaygılar gibi
Sözcükler de ona dolar.
Sus .

Yağmur seni arındırmaz,
Bu pembe denizde
Etin acır sadece
Hani şu paslanmış çivilerle
Çarmıha gerdiğin …
Gözbebeklerinde güneşin o aydınlık lekesi
Hani şu her şeyi kör eden ışık
Hani şu berraklık
Kapat gözlerini,
Sus..
Benim boşluğumda yankılan.
İzleri tenimde birikir.  
sus.

olur

kapılar demir olur , çalsan da açılmaz..
kış gelir ellerinde üşür gözlerin
küçük bir kuş gibidir  ; uçamaz.
bir balkan ezgisi gibi bazen oynak
bazen kanın gibi ağır akar..
gözyaşında tuz olmaz.
dünyanın en tuzlu yerleri çöllerdir
çürütmez ama kurutur yavaşça
belki bu yüzden ağlanmaz.
bütün sevda sözleri sonunda bir ağıt olur.
istersen döndür zamanı yeniden kur .
istersen tanrıların sofrasına otur.
bütün sevda sözleri sonunda ağıt olur .
Şimdi söyle sözlerini içinden
şimdi düşle , ki her düş küfür olur
zaman bizsiz ilerliyorken ..
seni öylece derinden
kavrayan şeyi anlamak için yaşıyorken
düşen bütün meyveler koca gölgeli bir ağaç olur.
dallarında karıncalar , tırtıllar , kuşlar
herkes birbirini yiyip büyüyorken
ağacın düşü güneş olur.
şimdi uzat başını ,
şimdi bak ,
aynada gördüğün yüz
güneş kadar berrak .

sözcüklerin bittiği yerde konulmuş yasak
düpedüz bir gerçek olur .
kapılar demir…
kapılar kilitli ..
dudaklarımdaki pası aç bir zaman gibi kemir.
bedenin bedenden bir zırh giyisin
ama bırak ruhun kırılsın , incinsin
bu kadar yokluğa boğulurken her şey
sevişmek, içten içe yaşamak olur .
şimdi soyun örtülerinden
şimdi etlerin çıplak
bırak kendini bırak
çünkü şu an dokunmamak günah olur