Etiket arşivi: örümcek

Nasırlı Ankebut II

Bir ankebutun evi misafir öğüten bir değirmendir
yalnızlığını emer sarıp sekiz koluyla…
Tozlaşıp rüzgara bırakır kuruyup giden ne varsa.
ipekler beyaz ipekler; bir ankebutun evi
bir yalanın ışıltısı , bir yılanın zehridir.

Durdu ankebut ağının tam ortasında sözcükler titredi
rüzgara haykırılmış çığlıkları dinledi .
Senin unutkanlığın benim en büyük zaferim,  dedi
çırpınıp duruyordu ağına bırakılmış söz,
eki kökü bir,  parçalanmaz bir çaresizlikle.
Ankebut seslendi, duymuyorlar seni
duysalar da inanmazlar,  kim bilmek ister ki gerçeği.
İçini boşalttı sözün,  ne hoş şey dedi lakırdıyla karın doyurmak…

Bir ankebutun evi misafir öğüten bir değirmendir
Dedi,  bütün dünya da öyle değil midir?
Senin yediğin de başkalarının cenazesi
Senin içtiğin de kanıdır kutsal saydığın ne varsa
hele dedi bir de  korkuların kesilmiş bir şahdamardan kanarsa …
Uğultulara boğulur aklının fısıldadıkları
tanrının hükmüne karışır şeytanın yasakları .

Yağmur dindi, ördü gökyüzünü kesildiği yerden

Nasırlı Ankebut

Gökkuşağını mülk edindi kendine,  en çok da sarıyı
Bir zengindi bir fakir, bir vardı ve bir yoktu  çokça da yoktu.
başkasının  ellerinden bulaştı ona  nasır,  bütün ırgatlığı budur
bir de bir çöl günü kadar sıcak, gecesi kadar soğuktu…
yalnızlığına kurulmuş, rüzgar avlayan bir ankebuttu;

Bir örümceğin ıslak ağzından örüldü , kaç defa yırtıldığı yerden.
Ne zaman uyusa geceyi çalıyorlardı üstünden,  bazen de sadece yıldızları.
Bakarken gözleri ışıklanırdı, bir tanış evi sayardı yıldızları.
Tacirler gördü, ona sinek taşıyan deve kervanlarına sevindi
çarmıhta Mesihler, put severler, put yıkarlar gördü
gördü insan pazarlarını ve tüm ertesilerini…

Yırtıldığı yerden ördü kendini nasırlı bir ankebuttu
aldanmışlar için ipekli bir tabuttu.
Gökkuşağını mülk edindi kendine bir de kardeş saydı güvercinleri
gittiler bir gün kanatlarını rüzgara salarak
bekledi zeytin dallarından yuvalarını; ama o güvercinler bir daha dönmedi.
bakire meryemden çok sinek doğuran leşleri severdi
en çok da insan ölülerini.

bunlar dedi kendi kendine bozguncudurlar, elleriyle yıkarlar kendi evlerini.
kuyuya Yusuf’u bunlar attılar, bunlar bıraktı ateşe İbrahim’i…
Bir güneş salımı kadar döndü ve büyüttü kendini